Erken dönemde ameliyatsız kontrol altına alınabiliyor!

Toplumda her dört kişiden birini etkileyen ve "basur" olarak bilinen hemoroid, yaygın bir sağlık sorunu olmasına rağmen, hastalar genellikle utanma duygusu nedeniyle doktora başvurmaktan çekiniyor. Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Cancan, bu durumun hastaların erken teşhisle ameliyatsız tedavi şansını kaybetmesine yol açtığını belirtiyor.

Erken Teşhis Ameliyatı Engelliyor

Dr. Cancan, erken evrede teşhis edilen hemoroidin, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabildiğini vurguluyor. Özellikle lifli beslenme, bol su tüketimi ve düzenli egzersiz gibi basit adımlarla hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor. Bu nedenle, rektal kanama ve şişlik gibi belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora başvurmak hayati önem taşıyor.

Hemoroidin Sebepleri ve Belirtileri

Hemoroid, anal kanaldaki damar yastıkçıklarının genişlemesiyle ortaya çıkıyor. Kabızlık, tuvalette uzun süre oturma, ıkınma, hamilelik ve obezite gibi durumlar basınç artışına neden olarak hemoroid gelişimini tetikliyor.

Hemoroidin ilk belirtisi genellikle ağrısız, parlak kırmızı renkli kanama oluyor. İlerlemiş durumlarda ise kaşıntı, makattan dışarı çıkan şişlikler ve ağrı gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor.

Geç Kalındığında Cerrahi Kaçınılmaz Hale Geliyor

Hastalık ilerlediğinde cerrahi tedavi kaçınılmaz hale geliyor. Günümüzde, gelişen teknoloji sayesinde hemoroidin tedavisinde birçok cerrahi seçenek bulunuyor. Bunlar arasında:

• Hemoroidektomi (Klasik Cerrahi): Hemoroid yastıkçıklarının cerrahi olarak çıkarılması.

• Stapler Hemoroidopeksi: Hemoroid dokusunun yukarı çekilerek zımbalanması.

• Lazer Yöntemleri: Lazerle hemoroidlerin küçültülmesi.

• THD veya HAL: Hemoroidleri besleyen damarların bağlanması.

Dr. Cancan, bu yöntemlerin her birinin avantajları ve dezavantajları olduğunu, bu nedenle tedavi planının hastaya özel olarak yapılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle THD gibi yeni yöntemlerin, daha az ağrı ve hızlı iyileşme sağladığı için tercih edildiğini ifade ediyor. Doğru teknik seçildiğinde, ameliyat sonrası tekrarlama riskinin de minimuma indiğini vurguluyor.